Katre TurcaSağlıkSerbest YazılarYAŞAMYAZARLAR

Pandemi Çeperleri

Kuzum diye başlayan cümleler, canım, bebim diye aktarılan içtenliklere kaldık. Çünkü pandemi çeperlerimizi sarmış durumda. Sarılmak en büyük ihtiyacımız, gelin görün ki insan annesine bile gönül rahatlığıyla sarılamayabiliyor bu şartlarda.
Pandemi ilan edilmeden önce de şüphelerimiz vardı. Şüphecilik aslında iyi bir meyildir. Çünkü insanı risklerden ve muhtemel risklerin gerçekleşme ihtimalinden korur. Doğru mu yanlış mı?
Pandemi ilan edildikten sonra, zor bulunan aralıklarla online market alışverişleri, can sıkıntısından ve yine de insani meyille ihtiyaçlardan moda, kozmetik alışverişlerine daldık.
Bir iki aydır bakıyorum da, cafe – restoranlar açıldıktan sonra insanlar bağlarını gevşetti ve her an bir yasak ilan edilecekmiş gibi, yine pandemi nedeniyle evlerimize “davet” edilecekmişiz gibi 24 saati azami ölçüde kullanıyor.
Hep böyle gözü kara mıydık? Nasıl bu kadar gözü kara olduk? Dünyayı çepeçevre içten dışa atmosfere kadar – teşbihte hata olmaz – saran bu pandemide hayatımızı çok mu ucuza getiriyoruz?
Fikrimce öyle.
Annem kemoterapi tedavisi görüyor diye parmak uçlarımızda yaşıyoruz onunla iletişimimizi. Hassasiyet sadece aile bireylerine mi yönelmeli? Tabi ki hayır. Birbirimize karşı hassas olmayı unuttuk. Unutulma hakkı nerede nasıl kimin parlak fikri ve zorlamasıyla devreye girdi?
Bir zorlama yok belki de, sadece bilinçsizlik sayesinde cidden, Pandemi – COVID 19 tam da çeperlerimizde, hani teninizi rahatsız eden iğnelenme gibi. Fark edemiyorsanız, etmemenizi umuyorum.
Benim ummamla bir yere varamayız. Dikkatli olmalıyız. Bugün asansörde benim için asansörü bekleten maskesiz genci “Siz gidin” diyerek tek başına gönderdim.
Hala umarsız ve bilinçsiz bir şekilde sokakları ve cafeleri dolduran bir sürü insan var.  Çalışanlar risk altında, oralarda vakit geçirmek isteyen bir şey olmamış gibi yokmuş gibi davranmakta ısrar eden ve bunda serbest bırakılan kitleler de öyle.
Nereye kadar?
Gözleriniz kapalı hadi, kulaklarınız ve sağduyunuz da mı arızalı? Araştırdığınızda ne kadar da çepeçevre sarıldığımızı görmüyor musunuz? Hayatınızı neyle takas ediyorsunuz peki? Değiyor mu?
Değecek mi?
Rakam vermiyorum diye, sadece söyleniyorum diye düşünebilirsiniz. Herşeyi yazardan beklemeyin, lütfen. Yazar sadece iyilik ve sağlık koşullarının gelişmesini istiyor. Bir nebze yalnız bırakıldık belki, bir nebze umursamaz hale getirildik belki.
Çokca da günlük politikanın saklambaçlarında yolumuzu kaybettik. Ebe biziz biliyor musunuz? Bir yanımız Bahar bahçe değil, her yanımız korku, risk ve muhtemel kederlerle çevrili.
Bunun farkına varmak için rakamlarla konuşmama gerek bırakmamanızdan dolayı teşekkür ederim.
Beni okuyan insanların kendileri için gerekli araştırmayı yaptıklarını yapacaklarını ve çeperlerimize sinmiş olan tehlikeye karşı kendilerini sevdiklerini hatta hiç tanımadıkları insanları güvenceye alacaklarını umuyorum.
Müjde verilene kadar, kendimize sahip çıkmak bize kalıyor dostlar.
Lütfen sahip çıkalım ve sonuçta hayatımızla sağlığımızı koruyalım. Dedim ya, hayatımız ve sağlığımızla takas edilebilecek bir şey yok aslında.
Size öyle geliyor
Sağlıkla kalın, umarım.
Katre

İletişim için

Yazar: katreturca1@gmail.com

Editör: editor@objedergi.com

Bir yanıt yazın

Back to top button
Close

Adblock Detected

Yayınımıza devam edebilmek adına bizi desteklemek için reklamlara izin verin lütfen :)