Katre TurcaSerbest YazılarYAŞAM
İÇ – DIŞ CANAVARLARIMIZ
Munis görünebiliriz, dengeli, istikrarlı algılanabiliriz, dikkat edin ve bilin ki bizim iç – dış canavarlarımız var. Direksiyon başına geçince, trafiğin akışını keşmekeşe çevirirken ortaya çıkıyorlar.
Yaya geçitlerinde üstümüze araç sürülenlerimiz iyi bilir ki, bu ülkede kurallar var. Üst geçitlerde teneke aksamdan ve geniş aralıklı kısa korkuluklardan korkarak geçenler bilir ki başka çare yok!
Kendi adıma, Adana’ da yaya geçidi olarak bilinen belirlenen yerlerde araçların yayalara yol verdiğine çok nadir tanık oldum. Hatta bizim Türkmenbaşı Bulvarı’nda çok bilinen bir kuruyemişçinin önünden karşıya geçmek isterken üstüme yönelen araçları paniğin ardından trafiğe bildirdiğim de oldu.
Artık rutin şekilde bildiriyorum. Umut fakirin ekmeği, hani derler ya.
Kazakistan’ da yaşadım, Arnavutluk’ ta yaşadım. Hiçbir şeylerini özlemezsem bile, trafik kurallarını arıyorum. Şu an bile of çekiyorum.. Bir Amerikan filmi izlerken ya da İncirlik Üssü’ nün içindeyken imrendiğim hiçbir şey bizim trafiğimizde yok.
Neden mi?
İç – dış canavarlarımız var. Makas atmak, pati yapmak, konvoylar, en önemli iş benim, en mühim randevu benim havasındakiler.
Ya ya ge çi din den ge çi yo rum, neden üstüme direksiyon kırılır ya da hız artırılır?
Üstelik onca sürücü kursu var.
Psikolojik yeterlilik konusunu atladıklarını düşünüyorum.
Minibüsler, kamyonlar, kısa yoldan “U” dönüşü yapan ticari taksiler.
Bir yaya olmanın zorluklarını bize haddinden fazla yaşatan bu türleri bir de genellikle BMW, Tofaş ve Toroslar izliyor.
Bir de yeniden şekillendirilen araçlar var.
Gece karanlığında, bizim buralarda saat 24. 00 ten sonra işlemeyen trafik ışıkları sizin muhitte de var mı?
Gece insanlar sokağa çıkmıyorlar mı?
Bizim Adanalılar, motosikletlisi – kasksız – modifiyelisi ralliyi ve patiyi pek bir seviyorlar.
Dışarıdan bakınca, hız limitleri, trafik ışıkları yaya geçidi tabelaları.
Sürücüler, biz o tabelaları gösterince ne kadar haince gülümsüyor ya da sabit bakıyor tahmin edemezsiniz.
Güvende değiliz..
Medeni bir ülkede, kuralların – varsa eğer – uygulandığını görecek kadar yaşayabilmek şans işte.
Bu kuralların güvende tuttuğunu hissetmek ve bilmek ise tamamiyle hakkımız.
Yalvar yakar rica ettiğim, korkularımı paylaştığım emniyet birimleri haricinde, cidden bizi dinleyen var mı?
Yoksa trafik kazası istatistiklerine eklenince haber olarak mı izleyecekler?
Güvenli sürüş eğitimi almamış birinin aracına ne binerim ne de kimsenin o eğitimi aldığına inanırım bu ülkede. Nadir tanıdıklarım var.
Sokaklarda çekine çekine bir yerden bir yere gitmeyi hak etmek için ne suç işlemiş olabiliriz? Trafik keşmekeşinin görünür ve hakkı aranmaz kurbanları arasında yer almak için – kurban adayları? Allah korusun! ne gibi bir hata etmiş olabiliriz?
Bilmiyoruz, bununla birlikte 7 – 24 bu terörün, Trafik canavarlarının hedefi ve oyuncağı halinde savrulup korkumuzdan sinip duruyoruz.
Sesimizi duyan var mı?
Katre