HikayelerKÜLTÜRSerbest YazılarSizin KaleminizdenYAŞAM

BENİM YOLUM….

BENİM YOLUM….

  • Kimliği aldın mı ?
  • Aldım baba..
  • Kalemlerini…?
  • Aldım…
  • Cüzdanını…
  • Aldım…
  • Çoraplarını valizin sağ tarafına koydum…
  • Tamam anne..
  • Gömleklerini de..valizin en üstüne..gidince hemen çıkar askıya as..
  • Çamaşırları da….
  • .
  • Ayakkabı boyası istemiştin..aldım..nuri LEFLEF…aldım….cila da ..sünger de..bir parça da kadife koydum..parlatman için..
  • Sağol babam…zahmet etmişsin…
  • .kitaplarını spor çantasına koyduk…
  • .
  • İsteğin çaylı keki gece yaptım..çantanın en altına koydum..peçete de ..gidince akşam yersiniz arkadaşlarınla… arkadaşlarına ikram etmeyi unutma..
  • .
  • Paranı cüzdanına koyma…düşürürsün..ceketinin iç cebine iğnele..yolda dikkat et.
  • Olur…
  • Sen uykuyu seversin…molada uyuma sakın..parana dikkat et..çaldırma..
  • .
  • Gider gitmez….yazacaksın değil mi..yaz ..hemen yaz…iki satır..vardım desen bile…yeter..
  • Olur .yazarım elbet…hemen yazarım da..mektup günü bir gün sonra…
  • Tamam…aslan oğlum..sen yaz..hazır olsun..
  • Yemeklerini yememezlik yapma..hepsini ye..bak o kadar spor yapıyorsun..çalışıyorsun..güçsüz kalırsın..Canın bir şey çekerse de…yaz…mektupta söyle…sen geleceğin gün yaparım…
  • .yazarım…

 

Evin içerisinde sessizlik hakim…Hani tek düze ses tonu ile..durarak ..yutkunarak sorulan..cevaplanan sesler olmasa…ev bomboş zannedebilirdiniz.. Oysa henüz çok değil bir 15 gün önce bu evin içinde şen kahkahalar atılıyordu..Hadi onu da anlat.bunu da anlat…bir daha anlat….ve daha bir çok şey….

Gerçi bu gelmelere gitmelere alışmış olmaları gerekiyordu.. Ama kimsenin alışmaya niyeti yoktu..

Evin tek oğlu..Yatılı okuyordu..Başka bir şehirde..Askeri Lisede..

Orta okulu derece ile bitirince, öğretmenlerinin yönlendirmesi ve kendi isteği ile sınavlarına girmiş ve yine derece ile kazanmıştı..14 yaşında idi..14….hani nerede ise kucağına al …sev..başını okşa…o derece..

Evin içinde o 15 gün önce esen bayram havasından eser yoktu..Biri başlasa herkes ağlayacaktı…Herkes yüzüne sahte bir maske takmış ve kendine ben güçlüyüm havası vermeye çalışıyordu..Oysa bu konuda hiç biri güçlü değildi..Kendileri de biliyordu bunu…Biliyorlardı ama bunu saklamak gereğini de yürekten duyuyorlardı… Bastıryorlardı… Tıpkı açlık, tıpkı susuzluk bastırır gibi…

Öyle sessizdi ki içerisi..hani bir sinek uçsa..kanatlarının çırpma sesini çok rahat duyabilirdiniz..

  • Kimliğini almıştın…değil mi..
  • .
  • Kalemlerini de..
  • Otobüs biletini..
  • Aldım..Cebimde…
  • .
  • Canım oğlum…
  • Canım babam..
  • Sıkma canını bak ben üzülüyor muyum..Gene gelirsin..
  • Gene gelirim..
  • Gençlik Parkına gideriz…Semaver ile çay da alırız..Bir de şişmandan dondurma.. kaymaklı
  • Olur ..Gideriz..
  • Acıktın mı…
  • Anne daha yarım saat olmadı kahvaltıdan kalkalı..
  • Bir sütlaç daha yer misin…
  • Annem…tıka basa doydum..yerim yok..
  • Abi bir çay daha..
  • Yok ..içmeyeyim..şimdi otobüste..malum…tuvalet durumları..
  • Kimliğini….
  • Aldım babam aldım….
  • Ben taksi çağırayım mı o zaman…

Nedense bu sözde sanki var olan sessizlik bir kat daha artar..hüzün bir kat daha çökerdi…Bu artık veda vaktinin geldiğinin habercisi idi..

  • Mektup ..yazacaksın değil mi…
  • Elbette…
  • Kalkalım o zaman..Geç kalmayalım…
  • Kalkalım…
  • İstersen odana bir bak…Unuttuğun bir şey olmasın..
  • Tamam…bakayım..

 

Odaya son bir göz atılır…Bu esnada özenle saklanmış bir paket sigara ve çakmak, sağ ayak bileğindeki siyah resmi çorabın içine yerleştirilir…Bunu kimsenin özellikle de babanın görmemesi gerekiyor çünkü..

Valizler…çantalar…Tek tek alınır…Gelen taksinin bagajına özenle yerleştirilir..Yola çıkılır..Taksi hareket etmeden önce…Üst katta tülün ardında sabahın erken saatlerinden beri ağlamaklı bekleyen komşu kızına çaktırmadan bir bakış atılır..

O da gözleri yaşlı şekilde yalnızca tülün  ardından el sallar..

Taksi Ankara sokaklarında hızla iler iken..Taksi içinde gene bir sessizlik hakimdir..Kimse konuşmaz..Ya da kimsenin içinden konuşmak geçmez..Zaten konuşacak ne vardı ki..

Taksi..Eski Ankara Garına yanaşır..Tandoğan..Hızla inilir..Anne baba ve kız kardeş ve esas oğlan..birer valiz ..çanta paylaşır…Peron aranır..

  • 17 Numara mı idi..
  • .Bir daha bakayım..Evet 17 numara..

Otobüs bütün heybeti ile yerindedir..Valizler muavine..Muavin..bagaja..

Hüzün katsayısı git gide artmaktadır..

Etrafa çaktırmadan göz atılır.

Acaba tanıdık arkadaşlar var mı diye…

O otogarın uğultusu…Bir sessizlikti aslında…Belki bir kelime daha ..Bir cümle daha…Bir sarılış daha..Bir dokunuş daha…Bir temas daha.

Nasıl bir sessizlik böyle.. Sonra her zaman olduğu gibi…Anne ..oyun bozanlık yapar..sicim gibi gözyaşları dökmeye başlar….ince ince…hani arada eli ile silmese…fark edemezsiniz.

Ardından kız kardeş….O küçücük yaşında bile..sicim gibi gözyaşı döker..Bu birazdan yağacak sağanak yağmurun habercisi gibi idi..

Sonra o anons…yolcumuz kalmasın diye…Şimdi el öpme zamanı..Eller öpülür…Hayır dualar alınır..İşte o anda artık kimse gözyaşlarına hakim olamaz…Sarılmalar…Tekrar tekrar öpmeler..

Resmi elbiseli olduğu için dikkat çeker bu tür uğurlamalar …vedalar..Herkesin hayran bakışları birer gurur abidesi olarak babanın üzerindedir…

Otobüse binilir..

Kalan aile bireyleri..El sallamak üzere babanın yaptığı kısa bir keşif ile en kritik yerde toplanır.

Otobüse binince oturulmaz..ayakta el sallanacak..Ne zamana kadar..Otobüs garı terk edinceye kadar…

Kaptan el frenini salar…Aslında yolculuk başlangıcının feryadıdır bu..

Otobüs ağır manevralar ile garı terk edinceye kadar içeride, ayakta el sallanır..

Babanın eli ile yaptığı “mektup…mektup yazmayı unutma..” işaretine gene baş ile onay verilir..

Ve el sallayanlar …Ve gar….Ve Ankara Garı yavaş yavaş gözden kaybolur…

Artık…Oturulabilir…

Oturulur…şapka çıkarılır…Ama ne ceket düğmesi ne de gömlek düğmesi ne açılır….Ne de gevşetilir… Bir sigara yakılır…Derin bir nefes çekilir…Hüzün sarar bütün benliği…

Kimsenin görmeyeceğinden emin olunarak ince, sicim gözyaşları serbestçe bırakılır…

O esnada hostes standart anonsuna başlamıştır bile….

ANKARA İSTİKAMETİNDEN ..İSTANBUL İSTİKAMETİNE SEYAHAT ETMEKTE OLAN  SAYIN YOLCULARIMIZ…HAYIRLI YOLCULUKLAR….

Kemal TÜRK

İletişim için

Yazar: Twitter – @1923Atam1 

Editör: objedergi@gmail.com

 

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu
Kapalı

Reklam Engelleyici Algılandı

Yayınımıza devam edebilmek adına bizi desteklemek için reklamlara izin verin lütfen :)