YERYÜZÜNDE AÇAN İLK ÇİÇEK – ORKİDE (Phalaenopsis)
ORKİDE (Phalaenopsis)
Çiçeklerin tarihte varoluşunu araştıran bitki bilimcilere göre; yeryüzünde açan ilk çiçektir. Diğer çiçekler onun soyundan türemiştir. Bundandır ki sevgililerin birbirlerine orkide alması, ‘Benim dünyamda açan ilk çiçeksin’ anlamına gelmektedir.
Anavatanı Singapur olan Orkide’nin salepgiller familyasından, asalak (Cymbidium) bir bitki olduğunu biliyor muydunuz? Anadolu’da yaygın bulunan salepgiller familyasından yerel orkide türlerimiz vardır. Anadolu orkidelerini başka bir makalemizde işleriz. Bu makalede bahsedilen Phalaenopsis, yani Singapur’un kelebek orkidesidir. Kökleriyle hem tutunur hem de fotosentez yapabilir. Kısa bir gövde üzerinde birkaç kalın ve etli yaprak, alt kısımda gri-yeşil, kalın, pürüzsüz, fazla dallanmayan yapıda kökleri bulunur. Çiçekleri uzun ve sert bir sapın üzerinde iki sıra şeklinde açar ve 6 aya kadar dökülmeden durabilirler.
YAŞAM ORTAMI NASILDIR?
Singapur’un sık ağaçlık bölgelerinde, su kaynağına yakın yerlerde yaşayarak, ağaçların yaprakları arasından süzülen ışığı alır ve sisli, yüksek nem içeren bir ortam sever. Ağaçların gövde ve dal birleşimine yerleşir ve yaprak ve kabuk çürüntüsüyle beslenir. Yerden yüksekte olduğundan hava akımına alışıktır. Bu sebeple durgun ve basık ortamı pek sevmez. Orkidenin yaşamı için optimum sıcaklık 22 derecedir. Nemli, bol yağışlı, ılık ortamı sever. Anlattığımız ortamı simüle ederek, evinizde orkidelerinizi sağlıkla yaşatabilirsiniz.
ORKİDEMİ NEREYE KOYMALIYIM?
Öncelikle ısıtıcı petekleri yakınında bulundurmak tehlikelidir. Havayı kurutup nemi alır. Oysa orkide nemli hava sever. Bir metreden fazla yakınına koymamak gereklidir. Petek üstüne koyacaksanız, o peteği kapatmalısınız. Yakıcı öğle güneşinden korumak için tül perde kullanarak, orkidenizi pencere önüne koyabilirsiniz. Doğu cepheden aldığı sabah güneşini de sever.
Baharda havaların ısınmasıyla birlikte, hava akımı olan pencere veya kapı yakınları uygundur. Yazın çok sıcaklarda, gölge bir balkon köşesine koyarak, hava almasını sağlayabilirsiniz.
Orkideler sık yer değişiminden hoşlanmazlar. Anlattığımız tüm bu şartlara en uygun bölgeyi belirleyerek, orkidenizin gelişimini ve gösterişli çiçeklerini seyredebilirsiniz.
SULAMAYI NASIL YAPMALIYIM?
Geldik hassas konuya. Mesleki bilgime ve tecrübelerime dayanarak, bir bitkiyi sulamak için illa bir rutin söylemek yanlıştır. Neden derseniz, kısaca anlatayım. Eviniz coğrafi olarak soğuk bir yerdeyse, buharlaşma oranı düşükse, bitkiniz çok sık su istemeyecektir. Tam tersi sıcak bir bölgedeyse, sıcak havayla birlikte bitkinin faaliyetleri artacak, buna bağlı olarak su ihtiyacı fazlalaşacaktır. Ayrıca bu durum mevsimlere göre, evin yönüne, orkidenizi koyduğunuz alana göre de değişiklik gösterir. Her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır. Siz en iyisi gözlem yaparak orkidenizin suya ne zaman ihtiyacı olduğunu üç aşağı beş yukarı öğrenin ve buna göre bir düzen belirleyin. Gözleyeceğiniz şey, orkidenin toprağıdır. Kurumaya başladıysa sulama zamanı geldi demektir. Genel olarak kışın dinlenme döneminde çok fazla suya ihtiyaç duymazken, bahar ve yaz aylarında daha sık sulanmak ister.
Sulama suyunuzun, kireçsiz, klorsuz, dinlenmiş ve ortamla aynı ısıda olmasına özen göstermelisiniz. Bu amaçla sulama suyunu bir kaba koyup, orkidenizin yakınında bekletebilirsiniz. Dinlendirerek hem klorun uçmasını hem de ılık olmasını sağlamış olursunuz.
Sulamanın nasıl yapılacağı konusunda iki yöntem önerebilirim. İlk yöntemde, orkidenizi su dolu bir kaba daldırıp, 5-10 dakika bekletip, sonrasında fazla suyu süzdürerek sulamaktır. Orkidenin saksısının boyundan daha derin bir kaba, dinlenmiş ılık sulama suyunu koyup, nazikçe orkideyi içine daldırın. Dikkat etmeniz gereken nokta; suyun boyu orkidenizin yeni yapraklarının çıktığı ortadaki büyüme bölgesine gelmemesidir. Burada biriken su, gövde çürüklüğüne sebep olmaktadır. Eğer o bölgede su kalırsa, kağıt havlu ya da peçeteyle oradaki suyu emdirerek tahliye edin. İkinci yöntemde ise, klasik şekilde saksıyı üstten sulamaktır. Üstten sulama yönteminde suyu azar azar yedirmelisiniz. Ben her iki yöntemi de kullanıyorum. Üstten sulama yaptığım orkidelerimin şeffaf saksısını yine şeffaf bir cam kaba oturtuyorum. Böylece suyu verirken miktarını görebiliyorum. Saksının dibinde 2 parmak yükseklikte su oluncaya kadar suyu veriyorum. Bir süre sonra orkidenin toprağı suyu emiyor, böylece su tahliyesine de gerek kalmıyor. Su seviyesini ve toprağın durumunu görebildiğim için, sulamayı da buna uygun programlayabiliyorum.
ORKİDE SAKSISI NASIL OLMALI?
Altında büyük delikleri olan şeffaf, ışık geçiren bir saksı olması şarttır. Çünkü; orkidelerin kökleri yaprak görevi görerek fotosentez yapar. Buradan hareketle, saksıyı içine oturtacağınız dekoratif kabın da şeffaf olması gereklidir. Normalde kökler gümüş kaplı yeşil bir dala benzer. Güneş görmeyen kökler zamanla yeşil rengini kaybederek beyazlaşır. Bu süre uzarsa kökler çürümeye başlayarak kahverengi-siyah renge döner. Orkidenin kökleri ışık aldığı kadar havaya da ihtiyaç duyar. Suda oksijensiz kalacağından, saksının tahliye delikleri olmasına özen göstermelisiniz.
Orkideler çok yavaş büyür ve fazla toprağa ihtiyaç duymazlar. Topraktan kasıt, ağaç kabuğu ve gübreleşmiş yapraklardır. Sıradan bitkiler gibi hazır toprak kullanmak hata olacaktır. Saksı değiştirirken özel üretim orkide topraklarından kullanmalısınız. Eğer orkideniz çok büyüyüp, saksısına sığmaz hale geldiyse saksı değişimi gerekir. Genelde yıllarca aynı boy saksıda ömür sürebilirler. Bu durumda sıvı gübre takviyesi yaparak, beslenmesine katkıda bulunabilirsiniz.
Saksı değiştirmek için diğer sebep; kök veya gövde çürümesidir. Orkidelerin en çok başına gelen hastalıklar çürüme kaynaklıdır. Kökler ışıksız ve havasız kalınca bakteri ve mantarlar hücum eder ve çürür. Gövde ise özellikle yeni yaprak çıkardığı orta kısımdaki büyüme ucunda biriken su sebebiyle hastalanır. Her iki şekilde de orkideyi kurtarmak için saksı değiştirmeniz gerekecektir. Hazırlanın ameliyata başlıyoruz.
ORKİDEMİ NASIL KURTARIRIM?
Kökleri çürüyen orkidenizi kurtarmak için, öncelikle yaydığınız bir örtü veya gazetenin üstünde, saksısından çıkarıp, tek tek yapışık durumdaki ağaç kabuklarından nazikçe ayırmalısınız. Kökler gevrek olduğundan kolayca kırılabilir. Sağlam durumdaki az sayıda kökü kaybetmek istemiyoruz. Özellikle kök uçlarındaki büyüme bölgesine zarar vermemelisiniz. Ayırdığınız toprağı yeniden kullanmak isterseniz, fırınlayarak sterilize edebilirsiniz. Bir tepsiye yaydığınız orkide toprağını, 100 derece ısıtılmış bir fırında 15 dakika tutmanız, içindeki tüm zararlıları yok edecektir. Sterilizasyonu yaptıktan sonra soğuması için bir kenara alın. Alkol ile (bunun için ben kolonya kullanıyorum) temizlediğiniz keskin bir makasla kararmış ve çürümüş ne kadar kök varsa dipten kesip atın. Sağlıklı ve yeşil kökler kalana kadar bu işlemi sürdürün. Yıkayıp temizlediğiniz saksının içine kökleri kırmadan yerleştirin. Yavaşça toprak ekleyerek, saksıyı doldurun. Asla toprağı bastırarak sıkıştırmayın, köklerini ezersiniz. Bırakın hava alsın. Saksının yanlarına yapacağınız bir iki hafif vuruşla, toprağın saksıdaki boşluklara iyice yerleşmesini sağladıktan sonra orkidenizi sulayın.
Burada küçük bir bilgi verelim. Orkidenizin köklerini kestikten sonra oluşan yaralara, çeşitli mantar ve bakterilerin girişini engellemek için kömür tozu sürebilirsiniz. Bildiğiniz mangal kömürü tozu… Birden fazla orkideye kök kesme işlemi yapacaksanız, diğerine geçmeden önce makasınızı alkolle temizlemeyi unutmayın. Birinden diğerine farklı hastalık bulaştırmamış olursunuz. Aynı işlemi sararan yapraklar için de kullanın. Yaprakların tamamen sararmasını bekleyip, dipten kesebilirsiniz. El ile yırtmaya çalışmayın, gövdesine zarar verebilirsiniz. Canlılığını yitirince kayış gibi olan yaprakları el ile koparmak o kadar kolay olmuyor.
NASIL ÜRETİRİM?
Orkidenizin çiçekleri döküldükten sonra geriye kalan çiçek sapını henüz yeşilken, 1/3 oranında alt kısımda 3-4 göz kalacak şekilde kesin. Bir süre sonra bu gözlerden biri uyarılacak ve yeniden açacaktır. Oluşan tomurcuk bazen yavru orkide olarak açabilir. Buna keiki adı verilir. Bir süre sapın üstünde büyütüp, daha sonra çiçek sapından ayırarak yeni bir saksıya dikim yaparsanız, yavru orkideye sahip olursunuz.
Diğer yöntem ise tohumla üretimdir. Bunu başarmak için kuru ve temiz bir sulu boya fırçası ile döllenmeyi sağlamanız gerekir. Tohumla üretim zordur.
PÜF NOKTASI NELERDİR?
Orkideyi en ideal yere koyduktan sonra, birkaç işlem dışında fazla bakım gerektirmezler.
- Susadıkça sulayın.
- Tozlanan yapraklarını nemli bir bez ile silin, arada bir nemlendirmek için spreyle su püskürtün.
- Bunun dışında özellikle baharda çiçeklenmeye başladığından sıvı gübre takviyesi yapabilirsiniz. Potasyum oranı daha yüksek sıvı gübreler çiçek açmasında etkili olur.
- Yavaş büyüyen bir bitki olduğundan azot ihtiyacı minimumdur. Havadaki ve topraktaki azot yeterli olacaktır.
- Yapraklarının duvara ya da başka bir yere değmemesine özen gösterin. Bu kurumalara sebep olur.
- Çiçeklenme bittikten sonra, çiçek sapının 1/3 ‘ünü kesip, aynı saptan yeniden çiçek açmasını sağlayabilirsiniz.
- İkinci kez çiçek açtıktan sonra sap kuruyacaktır. Kuruyan sapı dipten kesip atın.
- Direk güneş ışığından koruyun. Yapraklarında yanıklar oluşmasını önlemek için tül perde kullanın.
- İhtiyaç olmadıkça saksı değiştirmeyin. Gereğinden büyük saksı kullanmayın.
- Kök ve yaprakların hava almasına özen gösterin.
- Sularken orta kısımda su birikirse, bunu kağıt peçeteyle emdirerek, uzaklaştırın.
- Tamamen sararan yaprakları dipten kesin.
- 18 derecenin altında uykuya gireceğinden, çiçeklenme dönemi ortam ısısına dikkat edin. Bu tomurcuklanmayı geciktirir.
- Çiçekliyken aşırı sıcaktan koruyun. Aksi halde bütün çiçeklerini çabucak dökecektir.
- İkide bir yerini değiştirmeyin, strese girecek ve büyümesi duracaktır.
- Isıtıcı kaynaklarından uzak tutun.
- Köklerinin ışık almasına özen gösterin.
Farklı varyeteleri ve rengarenk çiçekleri ile bu muhteşem bitkiye gerekli özeni gösterirseniz, uzun yıllar sizinle olmaya ve muhteşem çiçeklerini açmaya devam edecektir. Acemiyseniz size tavsiyem büyük yapraklı ve büyük çiçek açan çeşitlerine yönelin. Bakımı daha kolay ve ortamı daha rahat tolere ederler. Satın alırken çiçeklerinin tamamını açmış olanlarını değil, tomurcuk halindekileri tercih edin. Eve getirdiğinizde uygun şartlarda uzun süre çiçeklerini seyretme zevkine sahip olursunuz.
Fasulye Doktoru
İletişim için:
Yazar: fasulyedoktorum@gmail.com
Editör: editor@objedergi.com
Kaynaklar:
https://www.yesilist.com/140-milyon-yil-once-dunya-uzerinde-acan-ilk-cicek-ile-tanisin/