Çocuğunuza Oyuncak Seçerken Dikkat Etmeniz Gerekenler
Hamile olduğunuzu öğrendiğiniz andan itibaren başlar oyuncak sevdası. Genellikle bebeğinizin kendisi henüz ortada yoktur, ama oyuncaklar alınmaya başlanmıştır. Peki oyun ve oyuncak bebek için ne kadar önemli?
Günümüzde, tüm dünyada git gide etkili olan Montessori Eğitim Sistemi hayli başarılı sonuçlar elde etmektedir.
Montessori eğitim sisteminde ki en belirgin yöntem, alışılmışın dışında kalan, çocuğu öğrenmeye maruz bırakmaktır. Yani çocuğa öğretilmesi istenen bilgi, ona oyunlarla deneyim sağlatarak, öğreneceği şeyi yaşamasını sağlayarak, yani kısaca duruma maruz bırakarak verilir. Çocuk farkında olmadan tecrübe edinerek öğrenmiş olur.
Bebek ve çocukların en çok oyun oynamaktan keyif aldığı yaş aralığı 0-6 olarak bilinmektedir. Oyun döneminin olmazsa olmazı oyuncaklar, bu süreçte önemli bir yer tutmaktadır.
Yapılan araştırmalarda, bebeklerde öğrenme gece REM uykusu esnasında olmaktadır. Kesintisiz bir REM uykusu öğrenmenin en etkili olduğu andır. Gündüz oyun sırasında deneyimlediği bilgileri gece uykusunda pekiştirecektir. Dolayısıyla uyanık olduğu süreçte oyun oynuyor olması öğrenme açısından önemli bir yer tutmaktadır.
Peki Hangi Oyuncak Ne Zaman?
Öncelikle oyuncak seçiminde önemli olan ilk şey yaşına, ayına uygun oyuncak tercih etmektir. Aksi takdirde masumca verdiğiniz bir oyuncak ciddi zararlara neden olabilir. Bizler de siz değerli okurlarımız için bebeklerin gelişimine göre oyuncak tercihi konusunda bir derleme yaptık.
0-3 ay
Dünyaya gözlerini yeni açmış bir bebeğin en çok ihtiyacı olan şey, anne kokusudur. Bu yoldan hareketle o uyurken üzerinizden çıkardığınız bir tshirt tahmininizden çok daha fazla işinize yarayacaktır. Kendi üzerinizdeki bir giysiyi çıkarın ve bebeğin başucuna koyun hatta yastık gibi başının altına serin. Bu şekilde sürekli sizin kokunuzu içinize çekecek ve uykusunda dahi koynunuzdaymış gibi kendini güvende hissetmesini sağlayacaktır.
Doğduğu andan itibaren bir uyku arkadaşı olması da bebeğinizin, yatakta kendini yalnız hissetmesine engel olacaktır. İlerleyen dönemde de uyku eğitimi sırasında da çok işe yarayacaktır. Tıpkı giysiniz gibi uyku arkadaşı olarak seçtiğiniz yumuşak bir oyuncağı bir süre kendi teninizde tutun. Teninizin kokusu oyuncağa geçecek ve bebeğinizin daha huzurlu olmasını sağlayacaktır.
Bu dönemde bir diğer olması gerek oyuncak hafif, tutması kolay, elleriyle salladığı zaman ya da sıktığı zaman ses çıkartan çıngıraklar. Evet sesi bazen sizi çok rahatsız ediyor olabilir. Ancak 0-2 ay bebeklerde işitme duyusu görme duyusunun çok daha üzerinde olduğu için sesli oyuncaklar çok daha fazla yararlı olacaktır. Çıngırak el denetimi ve el göz uyumunu geliştirir. Ayrıca çıngırağın her salladığında çıkarttığı o tiz ses, bebeğin beyin sinyallerini uyararak harekete geçirdiği gözlemlendi. Bu da beyin gelişimi için önemli bir yer tutmaktadır.
4- 9 Ay
Artık bir oyun minderi edinme zamanıdır. Oyun minderine yatırınca, üzerinde sallanan oyuncaklar oldukça ilgisini çekecektir. Uzanma ve dönme hareketlerini yapabilme becerisi gelişme gösterecektir. İstediği zaman elleriyle ya da ayaklarıyla tutabileceği hatta dokunduğu zaman ses çıkaran, aynalı aparatlar oldukça keyifli zaman geçirmesini sağlar.
Yine yumuşak toplar, ayna (kendini görüp keşfetmesi için önemli), diş çıkarma halkaları, kumaş malzemeden oluşmuş kitaplar yine bu dönem bebeğiniz için seçeceğiniz oyuncaklar arasındadır.
9-12 AY
Bu dönem artık birlikte oyun oynamaya başlayacağınız süreçtir. Bebeğiniz artık oturabildiği için birlikte oyun oynamak onun için keyifli bir hal alacaktır. Yumuşak top yuvarlama oyun oynayın, parmak kuklalarla ona şarkılar tekerlemeler söyleyin. Bu dönemde doldur boşalt oyunlarını çok severler. Bir kabın içine evdeki basit malzemeleri koyun (tarak, kaşık, oyuncak, herhangi bir obje…) içinden seçecektir. Seçtiği nesneyi ona anlatın.
Ayrıca bu dönem ‘ce ce’ oyunu için uygun bir zaman. Anneler bu döneme kadar hep birlikteydi. Ama artık bebeğiniz yavaş yavaş birkaç saat de olsa annesinden ayrı kalmak durumunda kalacak. ‘Ce ce’ oyunu onu bu tür ayrıklara alıştıracaktır. Elinizle yüzünüzü kapatın ya da evin bir köşesine saklanın ve tekrar sizi görmesini sağlayın. Böylece bilinç altına bu duygu yerleşecek ve sizi göremediği anlarda mutlaka ona tekrar en kısa sürede döneceğinize emin olmasını sağlayacaktır.
1 Yaş Üzeri
1 yaşını geçen bebeklerde artık sosyal, motor, bilişsel ve dil becerileri ön plana çıkmaya başlar. Merdiven çıkma, tırmanma gibi kaba motor becerilerini destekleyen hareketler ilgisini çekecektir. Bunun yanı sora ince motor becerilerini destekleyen el ve parmak kaslarını kullanarak yapılan oyunlarda da aktif olduğu gözlemlenmekte. Boya kalemleri, oyun hamurları, tahtadan yapılmış taşıtlar, tekerlekli itilebilen oyuncaklar küçük bebek arabası, konuşan bebekler plastik hayvanlar, kule veya benzeri aktiviteler için küçük karton kutular, tahta küpler ve vücut parçalarını gösteren puzzle oyunları ve müzik aletleri önerilmektedir.
Ancak bu süreçteki bebeklerde küçük cisimleri ağzına atma isteği devam ettiği için mutlaka gözetim altında olmalıdır.
2 Yaş Üzeri
Bu dönemde çocuklar artık lisana hakimdir. Henüz tam anlamıyla konuşmuyor olsa da söylenilen her şeyi anlar ve ifadelerle isteklerini anlatır. Kum oyunları, sulu oyunlar, yapbozlar, takmalı çıkarmalı oyunlar, hayvan taklitleri, mikrofon, çizgi film karakterleri, atlama, zıplama, tırmanma, bisiklete binme gibi faaliyetler dönemi bu yaşı aralığını kapsar. Bu yaşlarda oyuncak satın almak dışında evdeki atık malzemeler (kâğıt rulolar, boş süt su kutuları, plastik tabaklar…) ile yapılan oyunlar da keyif verecektir.
3 yaşına kadar kendi kendine oyun kurması ve dakikalarca oynaması beklenemez ve yapılan bir etkinlikte devam etme süresi ortalama 10 dakikadır.
3 – 6 yaş
Artık kreş hayatına girmiştir. Okul öncesi süreç başlamıştır. Arkadaş edinme birlikte oyun oynama bu dönemde gözlemlenir. Ancak paylaşmayı henüz idrak edememiş olması muhtemeldir. Küçük oyuncakları biriktirme isteği ve kendine özgü bir koleksiyon meydana getirme bu dönemde başlar. Kendine ait biriktirdiği özel oyuncakları olması özgüveni açısından oldukça olumlu bir etkiye sahiptir.
Bu dönemde daha çok masal hikâye kitapları dinlemeyi severler. Masal ya da hikâye kitabı okurken kitabın bir yerinde durup, ‘sen bu kahraman olsan şu an ne yapardın?’ tarzında bir soru ile onun hayal gücünü geliştirmeye yardımcı olabilirsiniz. Ayrıca odasını istediği şekilde dekore etmek isteyecektir. Soru sorma ve kendi dünyasını anlatma ihtiyacının en yoğun olduğu dönemdir. Bu dönemde onun hayallerini saçma bulmak ya da sorularına net cevaplar vermemek ona kendini değersiz hissettirecektir. Bu da gelecekte kendini ifade edebilmesi ve geliştirmesi açısından olumsuz bir etken olacaktır.
Sevgiler…
Özlem Yıldırım
Yazar: ozlem.yildirim@objedergi.com
Editor: editor@objedergi.com