Gezgin MühendisGÜNDEMSAĞLIKSerbest YazılarYAŞAMYAZARLAR

Başlarım Pandemisine

Başlarım pandemi’sine

Marketlerde tuvalet kağıdı reyonunun önünde kuyruk olmadığı günleri özledim.

El dezenfektanı bulmak için çabalamadığım,

Süslenip makyajımı yapıp dışarı çıktığımda, maskeme rujumun bulaşmadığı günleri,

Cumartesi geceleri barlarda sabahlara kadar dans edip, eğlendiğim vur patlasın çal oynasın geceleri,

Akrabaların düğünlerinde sevmediğim akrabalarımla yüz yüze gelmeyi, arkalarından çekiştirmeyi özledim.

Tinder’da, orada, burada insanların birbirleriyle buluşmak istediğinde, ‘deli misin be, hastalık mı  bulaştıracaksın bana?’ diye terslemediği günleri,

Tüm yıl yazı beklemişim, tam yaz geldi diye sevinip, plaja gitme hayalleri kurarken, ‘yasak kardeşim, gidemezsin.!’ demedikleri zamanları,

Seyahat etmek için uçuşların iptal edilmesini değil de  bilet parasının yüksek oluşunu bahane ettiğim  günleri özledim.

Arkadaşım kafeye çağırdığında, jet hızıyla süslenip, ışınlandığım günleri,

Dışardaki mis gibi havayı içime çeke çeke, boğazda turlamayı özledim.

İş yerine gidip, patrondan azar işitmeyi, yığılı dosyalar arasında kaybolmayı özledim.

Erkelerin saçlı sakallı dede gibi görünmeyip, metrosexsuel oldukları zamanları,

Çocukları okula postalayıp, evde kendimle baş başa geçirdiğim zamanları,

Siparişlerimi online değil de büyük bir zevkle, dokunarak, koklayarak, okşayarak almayı özledim.

Her gittiğim yerde, asker gibi 1.5 ‘ar metre mesafelerde, sıraya sokulmadığım günleri özledim.

Yolda yürürken, polis arabasının  hızla yanıma yaklaşıp, ‘ne geziyon sen dışarda’ deyip, ceza kesmediği günleri özledim.

Sevgilimle buluşup, sinemaya gitmeyi, el ele tutuşup, sahilde yürümeyi özledim.

Deniz kıyısında kumda yürümeyi, akabinde denizin soğuk sularına atlamayı, dalgalardan dayak yemeği özledim.

Sokaklardaki kalabalığı, insanların omzuma çarparak yürümesine ne kadar gıcık olduğumu özledim.

Pazarda gezerken, tezgahlardan yükselen, pazarcının ‘ikizlere takke’ diye bağırışlarını,

İnsanlarla tokalaşırken, cüzzamlı muamelesi yapmadığım günleri özledim.

Bayramda annemin yanına bir heves gidip, boynuna sarılıp, ben geldim demeyi,

Sürekli şikayet ettiğim misafirlerin ziyaretlerini, hatta abimin osuruğunu bile özledim.

Kısacası ben, pandemi’den önceki hayatımı, şikayet ettiğim veya umursamadığım şeylerin ne kadar değerli olduğunu özledim.

Gezgin Mühendis

İletişim için

Yazar: kateusaa@gmail.com

Editör: objedergi@gmail.com

 

 

 

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu