Aziz OfficialGezi

Kaptan-ı Derya Piri Reis’in İzinde

Tarihi romanları her zaman sevmişimdir. İçine biraz da konunun atmosferine uygun ve bütünlükten koparmayan, aynı zamanda da okuyucuya hayal kurduran kurgu diyaloglar, kurgu mekan tarifleri de dozunda konuldu mu tadından yenmez böylesi romanların. Tarihi kurgu romanlarına sevgim, aslında üniversite yıllarına dayanıyor. Christian Jacq’ın Ramses beşlemesi ile başladı işin aslı. Üzerine çok kitap okudum ama o beşleme bende hep ayrı bir yerdedir.

Bir arkadaşım aracılığıyla tanıdığım ve zaman içerisinde iyi birer arkadaş olduğum Gülşah Çeliker, inanılmaz azimli bir kadın. Çabaları gerçekten takdire şayan. Onu ilk ‘Türk Kızı, Gök Kızı, Atatürk Kızı Sabiha Gökçen Belgeseli’ ile tanıdı Türkiye. Belgesel, inanılmaz ses getirmişti. Sadece Türkiye’de değil, dünyada da öyle. E ne de olsa Sabiha Gökçen, dünyanın ilk kadın savaş pilotu ve bu yüzden de dünya havacılığı için çok değerli ve önemli bir insan. Aynı zamanda da bir ikondur bu konuda. Kadınlara birçok kapının açılmasını da sağlamıştır. Gülşah’ın çektiği belgesel bunu için çok önemlidir.

Gülşah, bugünlerde uzun zamandır üzerinde çalıştığı ve ön hazırlıklarını neredeyse tamamladığı yeni belgeseli ile meşgul. Belgeseli çekebilmek için yoğun çaba ve zaman harcıyor. Lakin belgeseli çekmeden biz okuyuculara belgeselin kitabı “Haritacı ve Kaşif” ile merhaba dedi öncesinde.

Kitapta ünlü kaşif Kristof Kolomb ile ünlü Türk denizci ve haritacı Piri Reis’in hikayesi anlatılıyor. Amerika kıtasına yapacağı yeni keşif seyahati öncesi maddi destek arayan Kolomb ile Piri Reis’in yollarının çakışması, Kolomb’un kayıp Amerika haritasının akıbeti güzel oturtulmuş kurgunun içinde okuyucuya aktarılıyor.

Bugün Türkiye’de yaşayan ve çoğunluğu Sefarad olan Yahudilerin Osmanlı Devleti’ne nasıl getirildiği, İspanya’dan sürüldükten sonra kaderlerine terk edilen ama Türklerin gemilere toplayıp getirmesiyle hayatları değişen Yahudiler ile beraber, Piri Reis’in haritacılıkta nasıl devrim yaptığı, hangi padişahın bilime önem verdiğini, hangisinin vermediğini ve ani bir kararla Piri Reis’in hayatının nasıl bitirildiği okuyucuya aktarılıyor.

Zaman zaman kurgusunda düşük tempo sezilse de Gülşah, kitabının yeni baskısında bunu da halledeceğini söyledi geçenlerde bana. Yalın ve akıcı dille giden kitapta kurgusunda yapılacak ufak tefek rötuşlarla ‘Haritacı ve Kaşif’ kitabının belgeseliyle tam uyumlu olacağından hiç şüphem yok. İşte o zaman kitabın okuyucusu, kendi belgeselini kafasında canlandırabilir, imgeleyebilir.

Gülşah da çekeceği belgeselin yazdığı kitap ile uyumlu olması için çabalıyor. Böylece kitap okuyucusu, zihninde kendi belgeselini çekecekken, Gülşah sayesinde de yönetmenin gözünden kitabın uyarlanmasına tanık olacak. Sabiha Gökçen belgeselinde başardığı gibi Piri Reis belgeselinde de bunun üstesinden geleceğine eminim.

Gülşah’ın en büyük amacı aslında Kaptan-ı Derya Piri Reis’i tüm dünyaya tanıtmak. Piri Reis’in, Osmanlı İmparatorluğu’nun Akdeniz’e hakim olmasında emeği büyük. Aynı zamanda da Basra Körfezi ve Hürmüz Boğazı’nda Osmanlı’nın çıkarları uğruna girdiği mücadelenin ödülü olarak hayatının elinden alınmasına kadar uzanan azimli, kararlı ve bir o kadar da deniz aşığı bir adam. İşte Gülşah’ın kitabı da tam bu noktalara da değiniyor.

Piri Reis’in hayatını ve başarılarını merak edenlere şiddetle tavsiye ederim ‘Haritacı ve Kaşif’ kitabını. Belgeselinin gösterime girmesine daha var. O yüzden bir an önce kitabını alın ve okuyun. Okuyun da Osmanlı’nın nasıl birden bire düşüşe geçtiği ve Akdeniz’de başlayıp Hint Okyanusu’na uzanmanın tam fırsatını yakalamışken deniz gücünü nasıl ve kimler yüzünden kaybettiği hakkında fikir sahibi olun.

Piri reis kimdir?

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu
Kapalı

Reklam Engelleyici Algılandı

Yayınımıza devam edebilmek adına bizi desteklemek için reklamlara izin verin lütfen :)